Akdeniz Diyeti

Akdeniz Diyeti Nedir?

Akdeniz tipi beslenme diğer adıyla Akdeniz diyeti özellikle Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde uygulanmakta olan bir beslenme şeklidir. Bu beslenme biçimi ilk olarak 1960’lı yılların başında Angel Keys tarafından tanımlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Akdeniz tipi beslenmenin başta kalp damar hastalıkları olmak üzere obezite, diyabet gibi hastalıkların oluşma riskinin azaltılmasında etkili olabileceği gözlemlenmiştir. Diyetin sadece bir liste olmadığını bunun bir yaşam tarzı olduğunu iyice anladığımız bu günlerde Akdeniz diyeti de aslında sağlıklı beslenme önerileri ile büyük oranda uyum sağlayan bir yaşam tarzıdır. Gelin bu yaşam tarzını biraz daha yakından inceleyelim.

Akdeniz tipi beslenme temel olarak 6 altın özellikten oluşmaktadır.

1. Yüksek düzeyde sebze ve meyve tüketimi: Akdeniz diyetinde sebze ve meyve bolca tüketilip sofralarda görsel bir şölen yaratılmaktadır. İçerdiği vitaminler ve antioksidan bileşiklerle vücut için oldukça faydalı olan sebze ve meyvelere günlük beslenmemizde daha çok yer açmaya çalışmalıyız. Sağlıklı bireyler için günde toplam 5 porsiyon sebze meyve önerilmektedir. Bunun 2-3 porsiyonu sebze, 3-4 porsiyonu da meyveden yana olmalıdır.
2. Yüksek düzeyde kurubaklagil tüketimi: Özellikle bağırsak sağlığımızda önemli bir rol oynayan posadan zengin kurubaklagilleri daha sık tüketmeye çalışalım.
3. Rafine edilmiş ürünler yerine rafine edilmemişler: Rafine edilmiş pirinç gibi besinler yerine çoğunlukla bulgur, tam tahıl unları gibi posa, vitamin ve mineral açısından daha zengin besinlere sofranızda yer açın.
4. Orta düzeyde süt ve süt ürünlerinin tüketimi: Büyüme, gelişme ve kemik gelişimi açısından önemli olan süt ve süt ürünleri kalsiyum, fosfor ve riboflavin gibi önemli bileşikleri içermektedir.
5. Et ve et ürünlerinin az tüketimi: Akdeniz tipi beslenmede et ve et ürünlerinin tüketimi daha azdır. Çoğunlukla kırmızı et yerine beyaz et tüketilmektedir. Sürdürülebilir beslenme açısından da çok önemli olan bu noktada eğer yüksek düzeylerde et tüketiyorsak hem doymuş yağ alımını azaltmak hem de sürdürebilir beslenmeye katkıda bulunmak için et ürünlerinin tüketimini azaltabiliriz.
6. Doymuş yağ yerine zeytinyağı: Akdeniz diyetinin en önemli basamağı olarak zeytinyağı tüketiminin yüksek olmasını gösterebiliriz. Tereyağ ve margarin gibi doymuş yağ içeriği yüksek besinlerin sık tüketilmesi kalp damar hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır. Bunun yerine doymuş yağ tüketimini azaltıp tekli doymamış yağ asitleri ve fenolik bileşikler içeren zeytinyağı tüketimini arttırmanızı tavsiye ederim. Ayrıca yakında zeytinyağı ile ilgili daha ayrıntılı çok güzel bir yazımız olacak. 🙂

Hoşça ve sağlıcakla kalın. 🙂